3 Mart 2011 Perşembe

Black Swan ve sonrasındaki muhteşem saatler ...

Dün 16:45 seansına Black Swan' a gittik. Film hakkında söylenebilecek çok şey yok aslında. Yönetmeni, oyuncuları, çekim tarzı, senaryosu ve tabi ki muhteşem kostümleriyle, başyapıt olarak nitelendirebileceğim muhteşem bir filmdi. Uzun zamandır bu kadar güzel ağlayan bir kadın ve bu kadar etkileyici bir final görmemiştim. Ayrıca filmde Beth karakterini oynayan kişinin Winona Ryder olduğunu da filmden çıktıktan sonra farketmem enteresandı :)

Filmden çıktıktan sonra, içinde bulunduğumuz alışveriş merkezinde biraz zaman geçirmek istedik ve kendimizi petshop' un önünde bulduk. Her ne kadar petshop' ların tamamen kapatılması imkansız olsa da, her isteyenin kolayca petshop açabilmesini yanlış buluyorum. Çünkü çoğu petshop, sevgiyle işletilen bir yerden çok, tamamen ticarethaneye dönüşmüş bir pislik yuvası halinde. Özellikle AVM' lerin içindeki petshop'larda bulunan hayvanlar, hiçbir şekilde güneş görmüyor, toprağa basmıyor ve yarım metrekareden küçük kafeslerde, kendi pislikleri üzerinde yaşamaya mahkum ediliyorlar. Dün gördüğümüz petshop da böyle bir yerdi işte.

İçeri girer girmez tek bir şey dikkatimizi çekti. Küçücük kafeste ayağa bile kalkamayan bir Golden ! Sanki bir mobilyaymışcaşına oraya terkedilen, üzerine de koskocaman bir etiket yapıştırılmış, çelimsiz, zavallı ve yalvaran gözlerle bakan bir Golden...

Onun o haline ve bakışlarına daha fazla dayanamadım ve dışarı çıktım. Eve giderken gözyaşları içindeydim. O köpeği almalı mıydım? Yoksa gidip o petshop'u sahibinin başına mı yıkmalıydım? Bu köpeği alsam bile, diğer masum köpeklerin hangi birini kurtarabilirdim?

Bu düşünceler içerisinde eve vardım. Saat 8 gibi tekrar dışarı çıktım ama köpek aklımdan çıkmıyordu. Hiçbir şeye konsantre olamıyordum. En sonunda bu durumu ailemle paylaştım. Onlar da çok üzüldüler ve bu sefer 4 kişi hepberaber düşünmeye başladık.

Evimizde 2 köpek ve 1 kedi var. Ve her ne kadar çok büyük bir daire olsa da sonuçta bir apartmanda yaşıyoruz. Biz alsak nasıl bakabiliriz? Ona yeterince zaman ayırabilir miyiz? Bir canlının daha sorumluluğunu alabilir miyiz diye düşünürken kendimizi tekrar aynı petshop'ta bulduk.

Ben çok üzgün ve hassas bir anımda olduğum için tekrar içeri girmedim, dışarda oyalandım. Kardeşim seslendiğinde arkamı bir döndüm ki bizim minik Golden, Ece' nin kucağında !!!

Annem ve babam da görür görmez aynı bizim gibi hissetmişler ve hemen onu ordan kurtarmışlar. Zavallıcık 5,5 aylıkmış ve kocaman olmasına rağmen minicik bir kafese tıkılmış. Ayrıca sonradan farkettik ki, kuyruğu da kesilmiş!

Özellikle bir Golden Retriever' ın en büyük gurur kaynaklarından biridir kuyruğu. Üstelik ne tam kesilmiş, ne de bırakılmış. İkisinin ortasında saçma sapan bir hizada. Biz onu sevdikçe kuyruğunu sallamak istiyor fakat yapamıyor. 1 aylıkken bırakılmış o petshop'a. Ve tam 4,5 aydır kafeste yaşıyor. Gezdirilmediği için, ayakları toprağa basmadığı için ve en önemlisi temiz hava alıp güneş görmediği için kemikleri tam gelişmemiş ama olsun! İyi bakılırsa herşey mümkün.

Kendi köpeklerimize de bakan, Antalya'nın en en en iyi hayvan hastanesi olan Akdeniz Hayvan Hastanesi' ne vardık. Orda, onu yere bıraktığımzdaki hali içler acısıydı. Etrafından korkan, doğru düzgün adım atamayan, attığı adımlar, kemikleri güçsüz ve gelişmemiş olduğu için yamuk olan bir yavru vardı karşımızda. Zayıflıktan midesi içine çökmüştü.

Bir sürü test yapıldı. Testlerin sonucu temiz çıktı. Aşıları yapıldı. Bugün hayatında ilk defa banyo yapacak. Midesi düzgün bir mamayla tanıştı. Kısacası hayatı kurtuldu.

Aslında onu hayvan hastanesine götürürkenki amacımız, tüm ihtiyaçlarını ve aşıları karşılayıp, sahip bulabilmekti. Ama o suçsuz yavrunun bize tutunuşunu görünce ondan vazgeçemeyeceğimizi anladık.

Bu hafta hastanede kalacak Marley. Çünkü vitamin desteği ve yoğun bir bakıma ihtiyacı var. Sonra da Reçel ve Toffie isimli, biri American Cocker, diğeri Chow Chow olan kardeşleriyle tanışmak için evimize gelecek.

Geçen hafta İzmir'e giderken yolda önümüze bir köpek fırladı ve 180 km. hızla gidiyor olduğumuz için malesef o köpeği kurtaramadık :( Marley, o köpeğin yerine bize özel olarak gönderilen, özel bir canlı bence. İstemeden bir köpeğin canını aldık ve 1 hafta sonra başka bir köpeğe can verdik. Dilerim onun ruhu, Marley'de can bulur. Ve Marley hayatı boyunca hep mutlu olur !

Toffie & Reçel



Geçen hafta

2 yorum:

  1. seni seviyorum... kedilerini, köpeklerini , aileni , herşeyini çok seviyorum.. keşke herkes o hayvancıkların gözlerine bizim gibi bakabilse.. keşke sokakta , orda burda bi hayvan sesi duyduğunda kulak kabartabilse, gördüğünde kafasını çevirip geçip gitmese..
    en kısa zamanda Marleyle tanışmak için can atıyorumm.. :) hepinizi çok özledimm..

    Fulden

    YanıtlaSil
  2. O da seninle tanışmak için can atıyor ablası :) Bir görsen o kadar heyecanlı ki ! Öğleden sonra yanına gidicem. Bol bol fotoğraflarını çekicem. Haftaya gelince gösteririm.
    Ben de seni seviyorum! Hem de çok !

    YanıtlaSil